Birçok anne tanıyorum. Çocuğu için kariyerinden ve hayallerinde vazgeçmiş.
Türkiye’de birçok kadın için çalışmak, sadece kariyer yapmak değil; çoğu zaman ekonomik bir zorunluluk. Ev masrafları, çocukların ihtiyaçları, artan yaşam maliyetleri… Derken anneler, daha bebekleri birkaç aylıkken işe dönmek zorunda kalıyor.
Bu noktada çoğu annenin kafasında aynı soru var: “Çocuğumu bırakıp işe gitmek zorundayım, peki ya onun duyguları? Ya benim hislerim?”
İş Hayatının Gerçekleri
- Çoğu iş yerinde kreş ya da emzirme odası yok.
- Esnek çalışma saatleri çok nadir.
- Evden çalışabilme imkânı genellikle sadece belli sektörlerde mümkün.
Anneler bir yandan işlerini aksatmamak, bir yandan çocuklarına yetebilmek için sürekli bir denge arayışında. Bu da çoğu zaman yorgunluk ve suçluluk duygusunu beraberinde getiriyor.
Çalışan Annelerin Duyguları
Birçok anneden duyduğum:
“Çocuğum büyürken yanında olamıyorum.”
“İşten gelince de çok yorgunum, ona yetemiyorum.”
“Maddi durumum iyi olsa çalışmazdım.”
Bu cümleler aslında birçok annenin içindeki çatışmayı özetliyor. Çünkü iş hayatında ayakta kalmak için verilen çaba, çoğu zaman anneliğin getirdiği vicdanla çarpışıyor.
Peki Çocuklar Nasıl Etkileniyor?
Çocuklar için en önemli şey sevgi, güven ve düzen. Anne çalışsa da bu üç unsur sağlandığında çocuk kendini güvende hissediyor. Ama düzensiz bakıcı değişimleri, annenin sürekli yorgun olması ya da ilgisiz kalması, çocukta kaygı yaratabiliyor.
Unutulmamalı ki: çalışan anne olmak, sevgisiz anne olmak demek değil. Aksine, birçok çocuk annesinin güçlü ve emek veren rol modelini görerek büyüyor.
Diğer Ülkelerde Neler Var?
Çoğu ülkede;Uzun doğum izinleri, ücretsiz kreş imkanları, Yarı zamanlı çalışma ve devlet destekli bakım hizmetleri
Türkiye’de ise bu adımlar daha yeni atılıyor; bazı şehirlerde bakıcı desteği ya da SGK projeleri olsa da henüz yaygın değil
Ne Yapılabilir?
İşyerleri için:
- Esnek çalışma saatleri, evden çalışma imkanı
- İşyeri kreşleri ve emzirme alanları
- Anneler için psikolojik destek programları
Anneler için:
- Bakım planını önceden yapmak
- Eşten ve aileden destek istemek
- Kendine küçük de olsa zaman ayırmak
- “Çocuğum için çalışıyorum, onun geleceğine yatırım yapıyorum” bakışını hatırlamak
Son olarak;
Çalışan annelik kolay değil. Ancak unutulmamalı ki bu yolculukta yalnız değilsiniz. Her anne benzer duygulardan geçiyor. İş yerlerinin daha destekleyici olması, toplumun annelere yüklediği beklentilerin azalması ve annelerin kendi sınırlarını gözetmesiyle, bu süreci hem anne hem çocuk için daha sağlıklı hale getirmek mümkün.
Çalışmak zorunda olmak, iyi bir anne olmaya engel değil. Tam tersine; sevgi, emek ve sabırla çocuklarınız sizi güçlü bir rol model olarak görecekler.





